sıyrılıp bedeninden tınısına karışmış sesinin
gül yaprakları
çoğalır ıssızlığında mevsimlerin gün düşlerinde buluşup
kıpırtıları düşer gönlüme gün ağarırken öze tutunmalarının
erguvanları kalır biraz yeşil biraz da sarınır kahverengiye
nazlı şafaklar sökülür kavuşmalarından mis kokularla
ağır alımlıdır zaman sınar algılarımızı sabrımızı sınar
güzün bitmez gazeli ah ne hüzündür ki o iner yüreğimize
toprağına binbir bereketle akar nuru sabah ezanlarının
çoğalır ıssızlığında mevsimlerin gün düşlerinde buluşup
kıpırtıları düşer gönlüme gün ağarırken öze tutunmalarının
erguvanları kalır biraz yeşil biraz da sarınır kahverengiye
nazlı şafaklar sökülür kavuşmalarından mis kokularla
ağır alımlıdır zaman sınar algılarımızı sabrımızı sınar
güzün bitmez gazeli ah ne hüzündür ki o iner yüreğimize
toprağına binbir bereketle akar nuru sabah ezanlarının