ey can!..
biz nasıl istersek hayat bize onu sunar...


19 Mayıs 2011 Perşembe

ellerin!..

DÜŞLEMİN BASAMAKLARI


Yarın günlerden ağustos böceği
Sen hep önden git
Gözlerindeki bilinmezlikler gibi.

Sen süreksizliğin imgesi
Sen arkada kal
Cam, kaya, put, masal öncesi.

Yarın günlerden taşkınlığımızın yüreği
Sen benimle ol
Boşluğun kuşlarla hafiflemesi.

Serçe balkonunun sevinci
Sen hep önden git
Tanıdık bakış dudağının ucundaki.

Yarın günlerden yorgunluk çiftliği
Sen arkada kal
Kaderimin lodos böceği.

Yüreğimin daha az karanlık güneşi
Sen benimle ol
Uçurdum gözlerindeki çiçeği.

Bu dünyada ilerleyen kişiler kolları sıvayıp istedikleri ortamı arayan, bulamayınca da yaratan kişilerdir.

Bernard Shaw

ATATÜRK'TEN SON MEKTUP

Siz beni hâlâ anlayamadınız,
Ve anlayamayacaksınız çağlarca da,
Hep tutturmuş "yıl 1919, Mayısın 19'u" diyorsunuz,
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övünüyorsunuz.

Mustafa Kemal'i anlamak bu değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.

Bırakın o altın yaprağı artık,
Bırakın rahat etsin anılarda şehitler,
Siz bana neler yaptınız ondan haber verin,
Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin,

Mustafa Kemal'i anlamak yerinde saymak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.

Bana muştular getirin bir daha,
Uygar uluslara eşit yeni buluşlardan;
Kuru söz değil iş istiyorum sizden anladınız mı,
Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı,

Mustafa Kemal'i anlamak avunmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil

Hâlâ o acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
Hâlâ oturmuş 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz,
Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın,
Uluslar, fethine çıkıyor uzak dünyaların.

Mustafa Kemal'i anlamak göz boyamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil

Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız,
Laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil,
Bilim ağartsın saçlarınızı, kitaplar,
Ancak böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar.

Mustafa Kemal'i anlamak ağlamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.

Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü
Görüyorum ki hâlâ aynı yerdesiniz hiç ilerlememiş;
Birbirinize düşmüşsünüz halka eğilmek dururken,
Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen,

Mustafa Kemal'i anlamak işitmek değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.

Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla,
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla,
Bu vatan, bu canım vatan sizden çalışmak ister,
Paydos öğünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter,

Mustafa Kemal'i anlamak aldatmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.

Halim Yağcıoğlu

Hayat, yüreğini okuyacak bir şarkıcı bulmazsa, aklını konuşacak bir filozof üretir.

Halil Cibran

15 Mayıs 2011 Pazar

ANAHTAR

 Bulsam, bir sihirli anahtar bulsam,
Açsam göğün mavi kapılarını.
Bir samanyolundan geçip dolaşsam
Yıldızların altın yapılarını!

Dolansa boynuma ışıktan kollar,
Açsa esrarını gök perde perde:
Kayıp sesleri duysam yeniden,
Kaybolan yüzleri görsem göklerde!...

Bulsam, bir sihirli anahtar bulsam,
Toprak kilidini açsam dünyanın,
Çözsem düğüm düğüm muammasını
Ölüm denen sonsuz, büyük rüyanın!

Gelse bahçe bahçe mevsimler dile,
Ağaçlar, çiçekler konuşsa biraz:
Kimdir şu dallarda kızıl gülleri
Böyle alev alev yakan sihirbaz!

Bulsam, bir sihirli anahtar bulsam,
Ne yıldızlar için, ne güller için!
Alnı eşiğinde bekleyenlere
Açılmak bilmeyen gönüller için!

Yusuf Ziya Ortaç
Yaşamak direnmektir. Sevmek güvenmektir.
Şunu unutma, insan çoğu zaman dünyanın hakimi,
bazen de küçük bir kalbin esiridir.

Mevlâna

Yağmur Kaçağı

 Elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni


Geceleri bir çarpıntı duyarsan
telaş telaş yağmurdan kaçıyorum
sarayburnu'ndan geçiyorum
akşamsa eylülse ıslanmışsam
beni görsen belki anlayamazsın
içlenir gizli gizli ağlarsın
eğer ben yalnızsam yanılmışsam
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
Attila İlhan

6 Mayıs 2011 Cuma

her dokunuşta başka bir renk

geceye sığmıyor dualarım
gözlerim renk renk

hüzün
coşku
armonika
ruhumda bir ahenk

öyle akmış ki zaman bir fotoğraf karesinden
ellerim uzanıyor sana bu masalın öncesinden
bahçesini özleyen kız
her dokunuşta başka bir renk

5 Mayıs 2011 Perşembe

yılkı atı ve özgürlük

kırmızı bir alev gökyüzünde
buluta değer
bir yel eser
alıp götürür güneşi

geniş topraklar sarsılır
yurduna kavuşur yeni
ilk ayak sesleri
baharın ilk çığlığı gibi

ağaçlar alkış tutar
özgürlüğü söyler
kuşların kanatları
uçuşur rüzgârda yeleleri

yalnızlığın düşüme girdi
yağmur oldu yıldızlar
peşinden sürklendim

hoşgeldin özyurduna
zaferin kutlu olsun
ferda balkaya çetin

3 Mayıs 2011 Salı

1 Mayıs 2011 Pazar

konuşan fotoğraflar

            *******************************************************************












*********************************************************************************
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...