ey can!..
biz nasıl istersek hayat bize onu sunar...


29 Mayıs 2013 Çarşamba

Haiku

Japon edebiyatına özgü bir şiir tarzı olan Haiku, son iki yıldır dikkatimi çekiyor.
   Onun beş yüz yıllık geçmişinde özerkliğini koruyarak mutasyona uğramadan yaşamla sanat arasındaki ilişkiyi paradokslarla güçlendirmesi,
   Haiku’nun altında felsefe yatar  düşüncesini destekliyor bir bakıma.
   Öğretici.
   Şaşırtıcı.
   Zihin açıcı.
   Sanatın estetikliğini yansıtıyor.
    En basit tanımı ile üç mısralık bir şiir, Haiku. Şiir özelliklerini taşıyan bir düz yazı.
   An” larda yakalanan yepyeni enstantanelerin keşfini çoğaltıyor; algılayarak, yorum yapmadan.
   Ruhuna ters düşen uzun cümlelerden ve gösterişten uzak.
  Doğayı, mevsimsel ögeleri, anlık bir duyguyu öylesine güçlü betimliyor ki,
  Okyanusları aşıp başka dünyalara yelken açabiliyor insan.
   Doğayla kurulan yalın ilişki fırça darbeleriyle başlayıp sona doğru kalemle devam ederken dil ustaca damıtılıyor ve benzersiz bir şiire dönüşüyor, tek nefeste söylenen.
    Haiku’nun beni cezbetmesi, neşeli ve nükteli ruh halinin, içerdiği derin özle birleşerek bilgeliği temsil etmesinden biraz da…
   Düşündürüyor.

Karınca


Ruhumdaki sabır, kalbimdeki aşkla kurdum
kor dantellerden bu yolu, ormanın altına
yeter ki oku onu.

Senin gördüğün ağzımın kenarında duran dua,
ben ayaklarımın altındaki toprağa, döktüğüm
gözyaşına inandım. Öyle uzun ki dünya;
katlanmaya, kıvrılmaya, açılıp çarşaf olmaya.
Mümkündür yol yapmaya bir ömür, yol almaya.

Ah! yine de yolumdaki kederi kimse bilmesin,
büyüsün, genişlesin, dolansın ömrümü;
kapısı kapalı çoktandır, penceresi dargın.

12 Mayıs 2013 Pazar

anneye adanmış bir şiir…


insan hiç tanımadığı bir anneyi de sevebilir
oyalar yapıp ellerinden öpebilir hayalinde örneğin
yağmurlar yağarken onun için iyi dileklerde bulunabilir
güneşe hasret saçlarına türküler yakıp şiirler yazabilir
gençliğini dinleyebilir örneğin anne gözleri ebruli bakarken uzaklara

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...