ey can!..
biz nasıl istersek hayat bize onu sunar...


26 Mart 2012 Pazartesi

Bir Yolun Varsa Gidilecek...

Bir yolun varsa gidilecek sona bırakma. 
Bir sözün varsa dilden yüreğe hiç susma. 
Görmen gerekiyorsa birini git yanına. 
Okşaman gereken bir yürek varsa esirgeme elini. 
Hayat çok zalim. 
An gelir;
Elini,
Gözünü, 
Yolunu, 
Yüreğini alır senden. 
O zaman istesen de;
Dokunamaz,
Göremez,
Gidemez, 
Söyleyemez olursun...!
 
Can YÜCEL

25 Mart 2012 Pazar

Sevgi

 
birbirinin yüzüne bakmak değil, birlikte aynı yöne bakabilmektir.
Saint Exupery


Yapılırken heyecan duyulmayan işler başarılamaz.
Ralph Waldo Emerson

Acıların en acısı kendi kendimize çektirdiklerimizdir.
Sofokles

Bir kuşu dilinden hiç öpmedim
Belki bir gün öpebilirim
Belki bir gün rüzgar olurum ben de
Eserim başakların üzerinden
Kalbim bir yaz gününe karışsın isterim
Bir kuş cıvıltısında doğmak için yeniden

Ataol Behramoğlu

sabah şiiri

uyanıyor dünya
duygularım 
duru sular içinde
 bahçesini özleyen kız

5 Mart 2012 Pazartesi

ADIM SONBAHAR


nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır

oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
   
adım sonbahar                     
Attila İlhan                                   

4 Mart 2012 Pazar

SATRANÇ İNSANLAR VE HAYAT




Bir oyundur hayat.
Ustaca oynanması gereken bir zeka oyunu.
Zıtlıklarla dolu eşsiz bir serüven...
Siyahın beyazı, iyinin kötüsü, çoğun azı, sevincin hüznü...
Ve dengeler...
Korumak zorunda olduğumuz dengeler.

Tek başına oynanmaz hiç bir oyun.
Ve her oyunun bir kuralı, bir kazananı, bir de kaybedeni...

Hayatımız başarılarla, yenilgilerle, fırtınalarla doludur. Sonsuza dek sürmez fırtınalar.
Yeni başlangıçlar daima vardır. Yenilmek hayata küsmek değil, yeniden başlamak olmalı.

Hayatı en iyi yansıtan oyunlardan biridir satranç. Zorluklar, iniş ve çıkışlar, ayakta kalmak için verilen mücadeleler. Satranç gibi oynuyoruz hayatı.

Farklı insan karakterlerini çağrıştırır satranç taşları bende, hareketlerine göre.

Kale: Gururlu, sözünün eri, güvenilir, dost canlısı, çalışkan.

At: Samimi olmayan, her zaman kolay yolu seçen.

Fil: Sürekli zikzaklar çizen, istikrar sağlayamayan.

Vezir: Her ortamda işini halledebilen, fikir üreten, aklını iyi kullanan.

Piyon: Diğer insanların işlerini kolaylaştıran, fedakâr, cesur.

Şah: Sürekli temkinli hareket eden, kontrolü elinden bırakmayan, güçlü.

Toplum içinde bir yer, bir kimlik arayan insanların hayatta kalma mücadelesi, satranç oyunu.
Farklı fikirlerin, stratejilerin karşılaşması.

Satranç taşlarının birbiri ile olan ilişkisi insanların ilişkileriyle bağlantılıdır. Taşların kendi başına hareketi yeterli değildir. Bütün halinde, bir amaç doğrultusundaki hareketleri söz konusudur. İnsanlar için de böyledir.

Hayat değişmeye devam ediyor, inanılmaz bir dinamizim içinde.

Siz satrancın en çok hangi taşlarında oynuyorsunuz hayatı?

ferda balkaya çetin
06.12.2009


içindeymişik yeşilmişik sazmışık

Bazen;


Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan,

Güneş kucağındadır, bilemezsin.

Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,

Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın. 

Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın,

Uçar gider, koşsan da tutamazsın...!

William SHAKESPEARE

OSHO'dan...

"Mutluluk her zaman seninledir. Onun hava durumuyla hiçbir ilgisi yoktur, onun odun kesmekle hiçbir ilgisi yoktur, onun bahçede çukur kazmakla hiçbir ilgisi yoktur. Mutluluğun hiçbir şeyle alakası yoktur. O sadece senin varlığının varoluştan bir şey beklemeden, rahat, huzurlu olması halidir. Ve o mevcuttur; o gelmez ve gitmez. O her zaman tıpkı nefesin, kalp atışın, bedeninde dolaşan kan gibi oradadır."
Osho

'Her şey gelir. Sen sadece alacak kapasiteyi yaratırsın; her şey gelir... Sen sadece kapıyı açarsın. Yaşam sana gelmeye hazır. Sen o kadar çok engel koyuyorsun ki! Yaratabileceğin en büyük engel de yaşamı kovalamak. Kovalamacan ve koşuşturman yüzünden yaşam ne zaman gelip de kapını çalsa sen evde olmuyorsun...''
OSHO

 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...