23 Ekim 2008 Perşembe
merhaba
yeni bir güne başlıyorum
sabahın ilk saatlerinde
içimdeki sevinci
akıp giden zamanın ritmiyle
bir coşkuya dönüştürüyorum
yaşıyor olmanın büyüsüyle
her mevsim çiçek açan dünyamda
kalbimin derinliklerinden kopup gelen
tutkularıma kucak açıyorum
yaşamın içinde yarını özlüyorum
mucizeleriyle
geride bırakıp tüm olumsuzlukları
karışıyorum
bir su damlası olup
okyanuslara
bahçesini özleyen kız
çiçek bahçemi özledim
aralarına dalmak koklamak geçti içimden
yokluğumda bükük gördüm boyunlarını
sebebinden utandım
kırlarda dolaşmayı özledim
özgürce şarkılar söyleyerek kuşlara
kırların sessizliğinde
neşemden utandım
ankara'nın simidini özledim
vitrinleri seyre dalarak
köşe başında perişan bir çocuk görünce
tokluğumdan utandım
eğlenmeyi özledim
loş ışıklarda dans etmeyi sabaha dek
suskun masalardaki hüznü görünce
mutluluğumdan utandım
hayvanları özledim
dokunamasam bile zararsızlıklarını
zehirli et yiyen sokak köpeğini görünce
insanlığımdan utandım
benliğimi özledim
acımasız zamanın değişime uğrattığı
yapayalnızken aynaya baktığımda
kendimden utandım
ferda balkaya çetin