şimdi uzaktır gözlerin gözlerime
ve ellerin ellerime.../ uzaktır.
yorgun bir sokaktır artık kalbim
çöllerimde ceylanlar vurulur güneş tutulur
"kara göründü" yazılmaz seyir defterime
her zaman böyle hicranlı mıdır ayrılıklar
gözyaşları neden kurumaz mendillerde
yaşlı ve koca bir hayatın içinde sen,
nasıl böyle taze ve su gibi duru olabildin
topuklarını incitmez miydi yeryüzü taşları
ve çocuksu tebessümleri unutmuşken insanlık
nasıl böyle aydınlık ve karanfildi yanakların
şimdi sen olsaydın
yağmurlar daha usturuplu yağardı
üşümezdi ellerim
şimdi sen olsaydın
gündüz güneş / geceleyin ay doğardı
sesimle çınlardı şarkılar
oysa uzaktır gözlerin gözlerime
tut ki... / sen var_sın...
ben yok_um
sevdakâr çelik