şehir uykuda
gök gürültüsü ve yağmurlar arasında
ve çok ilerde
belli belirsiz bekçi düdükleri
eski bir zamanı anlatırlar
çizgi çizgi yüzüyle
ihtiyarlığını
çıkıp gitsem yağmur var
geceyi tutmuş
camlara ninni gibi
yanağıma sızan yağmura kızsam
çabucak gitse uzaklara
uzaklarda bekleyen var
kurumuş elleriyle yakaran
yeryüzü arınır her seferinde
kuş olup uçsam diyorum özgürlüğüme
oyalanıyorum
gecenin heybetine alıştım
yağmur var